Takviye Edici Gıdaların Bilinmeyenleri

(Bu yazı GENÇ İVEK SAĞLIK BİLİM VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ’nin 8. sayısında yayımlanmıştır.)

AHMET SELAMİ BAYBARA
Kimya Mühendisi
Satın Alma Müdürü

Son zamanlarda sosyal medya ve reklamlarda sıkça karşımıza çıkan takviye edici gıda nedir? Güvenilir midir? Doğal ürünler midir? Organik midir? Yan etkileri var mıdır gibi birçok soru işaretini de beraberinde getirmektedir. Takviye edici gıdalardan bahsetmeye öncelikle bu gibi ürünlere ilginin neden arttığına değinmeden geçmek olmaz. Vitaminler ve mineraller vücudumuzda birçok kimyasal reaksiyonun geçekleşmesinde aktif rol alan ve vücutta üretilemeyen dışarıdan beslenme yolu ile aldığımız maddelerdir. Sağlıklı yaşam için bu vitamin ve minerallerin yeterince alınması elzemdir

Verim odaklı tarımın etkilerinin takviye edici ve fonksiyonel gıdalar üzerindeki etkileri nelerdir?

Günümüzde doğal gıdalar yerine fast-food, hazır gıda gibi işlenmiş ürünlerin tüketiminin artması, beslenme düzenlerimizin bozulmasına etki etmektedir.  Ürün kilogram verimi odaklı tarım ve hayvancılık, sektörde çeşitli tarım ilaçları veya hormonların kullanımı ile ürün kalitesindeki azalma, insanların eskiye nazaran ilgili gıdalardan aldıkları vitamin, mineral gibi besin maddelerinin azalmasına sebebiyet vermektedir. Örnek vermek gerekirse eskiden birim metre kare arazide 1 elma ağacı ekiliyken, verim artışı odaklı yapılan tarımda aynı metre kare alana 4 elma ağacı ekildiği zaman, bir ağacın birim toprak alanından alabildiği besinler önceki ekilene göre azalma göstermektedir. Yani eskiden bir elmadan alabildiğimiz vitamin ve mineral değerleri günümüzde 4 elmaya tekabül edecek şekilde olmaktadır. Bununla beraber beslenme bozukluklarının artması ve stresli yaşam, vücudumuzda gerçekleşen kimyasal olayların negatif etkilenmesi ile çeşitli sağlık sorunlarını da beraberinde getirmektedir. Hal böyle iken insanlar dışarıdan yeteri kadar alamadıkları besinleri, takviye edici gıdalardan ve fonksiyonel gıdalardan almayı tercih etmektedirler.

Tarım ve Orman Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı nasıl önlemler almaktadır?

Takviye edici gıdalar ülkemizde Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından kontrol edilmektedir. Takviye edici gıdalar ile ilgili devletimizin yayınlamış olduğu çeşitli yönetmelikler ve mevzuatlarda ilgili ürünlerde bulunması gereken vitamin, mineral dozajları, yasaklı maddeler, etiketlemede yazılması zorunlu bilgiler vb. bulunmaktadır.

Takviye edici gıdalar bakanlığımız tarafından “Normal beslenmeyi takviye etmek amacıyla, vitamin, mineral, protein, karbonhidrat, lif, yağ asidi, amino asit gibi besin öğelerinin veya bunların dışında besleyici veya fizyolojik etkileri bulunan bitki, bitkisel ve hayvansal kaynaklı maddeler, biyoaktif maddeler ve benzeri maddelerin konsantre veya ekstraktlarının tek başına veya karışımlarının kapsül, tablet, pastil, tek kullanımlık toz paket, sıvı ampul, damlalıklı şişe ve diğer benzeri sıvı veya toz formlarda hazırlanarak günlük alım dozu belirlenmiş ürünleri ifade eder.” şeklinde tanıtılmaktadır. Gıda takviyelerinde günlük alım dozu mutlaka ambalaj üzerinde yazmalıdır. 4-10 yaş aralığındaki bireyler ve yetişkin bireyler için ürün kullanım dozları çoğu hammadde de farklılık göstermektedir.

Takviye edici gıda pazar büyüklüğü globalde olduğu gibi ülkemizde de hızla artmaktadır. “Fortune Business Insights” raporuna göre küresel gıda takviyeleri pazar büyüklüğü 2019’da 48,22 milyar Amerikan Doları olarak değerlendirildi ve tahmini olarak 2020-2027 arası ortalama yıllık %9.8 büyüme oranı ile 2027 yılında 117,92 milyar dolara ulaşması tahmin ediliyor. Türkiye iç pazarına bakacak olursak 2017 yılının başında toplamda 1950 adet ruhsatlanmış ürün var iken, yılsonunda 1861 adet yeni ruhsat onayı alınarak toplamda 3811 adet ruhsatlı ürün kaydı yapılmış olup sektör neredeyse %100 büyüme kaydetmiştir. 2018-2019 yılları arasında 1578 adet yeni ruhsat kaydı yapılmış olup toplam ruhsatlı ürün sayısı 5389 adede ulaşmıştır. 2019-2020 yılları arasında 1706 yeni ürün kaydı, 2020-2021 yılları arasında COVID-19 da etkisi ile 2693 yeni ruhsat onayı alınmış olup, sektörde ikinci sıçramayı yanında getirerek toplamda ruhsatlanmış ürün sayısı 7095 ten 9788’e çıkmıştır. Bu artış ortalama aylık 225 yeni ürünün ruhsatlandırılarak piyasaya sunulması anlamına gelmektedir. 2021 in ocak ayına baktığımızda 235 adet yeni ruhsatın kaydı ile sektördeki büyümenin artarak devam ettiği anlaşılmaktadır. Ruhsatlı gıda takviyelerine gıda güvenliği bilgi sisteminden ulaşabilir, aldığınız ürünlerin ruhsat onay numara kontrollerini yapabilirsiniz.

Sektörde büyüme avantaj ve dezavantajları da beraberinde getirmektedir.

Avantajlardan bahsetmek gerekirse sektörün büyümesi ile dünyanın farklı bölgelerine yeni ihracatın artması ekonomiye pozitif etki sağlamıştır. Sektörün büyümesi yeni mezun istihdamının yanı sıra bu alanda çalışan AR-GE merkezlerinin ve üreticilerin sayılarının artmasına, yerli hammadde üretimi konularında ciddi girişimlere, sağlık sektöründe de alternatif tedavi yöntemlerinin gelişmesine, üniversitelerde yeni bölümlerin açılmasına katkı sağlamaktadır. İnsan gücü ve zengin bitki örtüsünü ele aldığımızda bu alanda ülkemizin gelecek vadettiğini düşünüyorum. Sektördeki hızlı büyümenin dezavantajlarından bahsetmek gerekirse, bu kadar çok ürünün piyasaya sürülmesi güvenilirlik sorusunu beraberinde getirmektedir.  Pandemi etkisi ile insanların online alışveriş platformlarına alışması, sosyal medyada influencer veya ünlüler aracılığı ile çeşitli reklamların düzenlenmesi, bunun yanında büyüyen pazarda satış kanalı olarak süper market zincirlerinin de eklenmesiyle ilgili ürünlerin denetlenme mekanizmaları ve ürünlerin güvenilirliği tartışma konusu olmuştur. Bu gelişmelere müteakip Türk Eczacılar Birliği ünlülere yönelik açık mektup kaleme almıştır;

“Sağlık Bakanlığı tarafından 2018 yılında yapılan “Türkiye Sağlık Okuryazarlığı Düzeyi ve İlişkili Faktörleri Araştırmasına göre Türkiye’de yaklaşık olarak her 10 kişiden 7’sinin sağlık okuryazarlığı düzeyi düşük. Sağlık okuryazarlığı konusunda bu ve buna benzer araştırmaların gerçekliği önümüzde duruyorken içindeki etken madde dolayısıyla ilaç olan bu ürünlerin reklamlarının halk sağlığına zarar verecek olmasını da düşünmeden edemiyoruz. Sağlık meslek örgütü ve eczacıların temsilcisi olan Türk Eczacıları Birliği olarak sizlerden bilinçsiz tüketimin ve halk sağlığını riskinin ortadan kaldırılması adına bu tarz ürünlerin reklamlarında yer almamanızı rica ediyor, çalışmalarınızda başarılar diliyoruz.” şeklindedir. Eczane dışında farklı satış kanallarının gelişmesinde bir diğer etken ise ecza depolarının raf bedeli yanında ürün satışı üzerinden yüksek komisyonlar istemesi sureti ile ürün sahiplerinin bu ticaret modeline yanaşamaması söylenebilir.

Takviye edici gıdalardaki denetim mekanizmasındaki belirsizlik ise sektörün Sağlık Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı arasında kalmasıdır. İlgili sektör ne ilaç ne de gıda olduğu için denetim mekanizmalarında eksiklikler oluşabilmektedir. Örnek vermek gerekirse ilgili ürün grubu çoğunlukla eczaneler üzerinden satıldığı, Tarım ve Orman Bakanlığından ruhsatlandığı için Sağlık Bakanlığı eczane denetlemelerinde ilgili ürün gruplarına müdahil olmuyor, aynı şekilde eczacılar Sağlık Bakanlığı kontrolünde olduğu için Tarım ve Orman Bakanlığı eczaneleri denetleyemiyor. İlgili ürünler için ancak şikâyet gelir ise denetleme yapıldığı için sektörde güvenilirlik problemi oluşmaktadır. İlgili ürün grubunun bilinçli kullanılması konusunda vakıfların, derneklerin, hammadde tedarikçilerinin, biz üreticilerin ve sağlık otoritelerinin eğitim programları düzenleyerek halkın bilinç düzeyini arttırması önem arz etmektedir.

Takviye edici gıdalar ilaç olmadıkları için gerekli olduğu durumlarda kullanılmalıdır. COVID-19 sürecinde korunma amacı ile bağışıklık sistemini destekleyici ürünlere karşı ihtiyaç oluşması, sektörün lokomotifi oldu. Genel olarak bahsetmek gerekirse vitamin C, vitamin D3, 1,3-1,6 beta-glukan, karamürver ekstresi, çinko, bakır, selenyum, kekik ekstresi, propolis gibi ham maddelerin bağışıklık sistemi üzerine etkileri açığa çıktıkça insanlar tarafından yavaş yavaş öğrenilmeye, tüketilmeye başlanıldı. Kullandığınız takviye edici gıdaların güvenilir firmalardan veya eczacınızın – doktorunuzun önerdiği markalı ürünlerden ilerlemek daha güvenilir olacaktır.

Takviye edici gıdaların bileşenleri nelerdir?

Bunun dışında dikkat edilmesi gereken bir diğer parametre ise ürün sunum formlarıdır. Kullandığınız ürünlerde etken maddeden faydalanayım derken, vücudunuza gereğinden fazla yardımcı bileşen alabilirsiniz, dikkat edilmelidir. Mesela 1000 mg C vitamini tüketirken kapsül, tablet, likit veya efervesan formlarından birini almanız maruz kalacağınız yardımcı bileşen miktarları hakkında az çok bilgi vermektedir. Örnek vermek gerekirse bir efervesan tabletin yaklaşık olarak ağırlığı 3-3,5 gram aralığında olduğunu varsayalım, 1000 mg Vitamin C alıyorsanız yaklaşık olarak 2000 mg kadar da yardımcı bileşeni vücudunuza alıyorsunuz demektir. Peki, nedir bu yardımcı bileşenler? Başta asitlik düzenleyiciler, stabilizatörler, renklendiriciler, tatlandırıcılar, aroma vericiler ve benzeri ham maddelerdir. Yardımcı bileşenlerin farklı yan etkileri araştırılmaktadır. Örneğin Kanada da keşfedilen yapay tatlandırıcı olan sukraloz ve sakkarinin faydalı barsak bakterilerini inhibe ederek mukozayı olumsuz etkilemesi ile iltihabi barsak hastalıklarındaki artışı hakkında çalışmalar sürmektedir. Bir diğer form kapsülde ise 1000 mg Vitamin C yanında, kapsül bileşeni (selüloz veya jelatin) 120-110 mg ve 5-15 mg arasında topaklanma önleyici gibi yardımcı bileşen tüketiyorsunuz demektir. İki formu karşılaştırdığımız zaman yardımcı bileşen kullanımı konusunda kapsül formunun daha az miktarda yardımcı bileşen içerdiğini görebiliriz. Fakat burada önemli konu kullanılan kapsül bileşenin hayvansal kaynaklı (jelatin) mı yoksa bitkisel kaynaklı (Hidroksipropilmetil selüloz) mı olduğudur. Hayvansal kapsül (jelatin) ise helal sertifikası ve deli dana hastalığı gibi risk faktörleri akla gelmektedir. Bu sebeple kullanacağınız kapsül formlarında güvenilir kuruluştan helal sertifikalı kapsül formları tercih edilebilir. Kullanacağınız ürünlerin yardımcı bileşenleri az içermesine dikkat ediniz. Ürünlerde bulunan yardımcı bileşenleri, ambalaj üzerindeki içindekiler kısmından okuyabilirsiniz. Takviye edici gıdalar ile ilgili detaylı bilgiyi yazının sonunda bulunan adreslerden edinebilirsiniz. Umarım ülkemiz bu alanda başarılı işler çıkararak globaldeki yerini üst seviyelere taşır. Yazımı İbn-i Sina’nın sözü ile bitirmek isterim, “Şifasız Hastalık Yoktur İrade Eksikliğinden Başka- Değersiz Bitki Yoktur Tanınmamasından Başka”.

Kaynaklar

  1. Takviye Edici Gıdalar Kısıtlı Maddeler Listesi
  2. Türk Gıda Kodeksi Takviye Edici Gıdalar Tebliği ve Ekleri
  3. Takviye Edici Gıdaların İthalatı, Üretimi, İşlenmesi Ve Piyasaya Arzına İlişkin Yönetmelik
  4. Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme Ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği
  5. Gıda Güvenliği Bilgi Sistemi-Food Safety Information System (Onaylı Takviye Edici Gıda kontrolü yapabilirsiniz)
  6. Bitki Listesi