Kardeşlerinin Yapamadığını Yaptı: Pandeminin Mimarı SARS-Cov-2’ye Detaylı Bir Bakış

(Bu yazı GENÇ İVEK SAĞLIK BİLİM VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ’nin 6. sayısında yayımlanmıştır.)

Oğuzhan DÖNMEZ

Biruni Üniversitesi

Lisans, Tıp Fakültesi Öğrencisi

2019 yılının Aralık ayında ortaya çıkan ve tüm Dünya’yı distopik bir filmin setine dönüştüren bu virüs hakkında neler biliyoruz? Corona virüs ailesinden olan bu virüs, neden kardeşleri SARS ve MERS gibi kontrol altına alınamadı ve bunun sonucunda küresel bir salgın oluşturabildi? Gelin bu soruların cevaplarını SARS-CoV-2’nin genetik yapısını ve oluşturduğu hastalığın klinik seyrini inceleyerek bulmaya çalışalım. 

Salgınlar

Çin’de 2002 ve 2003’te şiddetli akut solunum sendromu koronavirüs (SARS-CoV) başladı ve dünya genelinde 29 ülkede yaygınlaştı, 8000’den fazla kişiyi etkiledi. On yıl sonra Orta Doğu’da solunum sendromu koronavirüs (MERS-CoV) patladı. Arap yarımadası ve özellikle Orta Doğu’da 2000’den fazla kişiyi etkiledi. SARS-Cov-2 2019 yılı aralık ayında ortaya çıktı ve hızlı yayılımı ile 18 milyondan fazla insanı etkiledi etkilemeye de devam ediyor. 

Genetik Yapı

SARS-CoV-2 genomu tek zincirli RNA’dan oluşmaktadır. RNA virüsleri DNA virüslerine kıyasla mutasyona daha elverişlidirler. Mutasyon ise genetik bilgide oluşacak rastgele değişimlerdir. Bu değişimler bazen anlamlı olabilirken bazen de hiçbir anlam ifade etmeyen sessiz değişiklikler olabilmektedir. Endişe verici olabilecek mutasyonlar da gerçekleşebilir. Örneğin, virüsün öldürücülük yeteneğinde oluşabilecek bir artış veya yayılımını kolaylaştırabilecek artışlar gibi.

Tipik SARS-CoV-2 genomu 5’ UTR, korunmuş replikaz alanı(ORF1ab); yapısal proteinlerin başakları, zarf membran ve nükleokapsid proteinlerini kodlayan 4 gen (S,E,M ve N genleri), 3’UTR ve birkaç tanımlanmamış yapısal olmayan ORF’lar içerir.

Yapılan genetik analizler ortaya koydu ki SARS-CoV-2’nin yakın akrabalarından farklı olarak başak proteininin üzerinde furin adı verilen bir konakçı hücre enzimi tarafından aktive edilen bir bölgeye sahiptir. Furin akciğerler, karaciğer ve ince bağırsaklar da dahil olmak üzere birçok insan dokusunda bulunur, bu da virüsün birden fazla organa saldırma potansiyeline sahip olduğu anlamına gelir.

Diğer virüslerle karşılaştıracak olursak;

 Mevsimsel Grip COVID-19SARSMERS
Kuluçka Dönemi1-4 gün2-14 gün2-7 gün6 gün
Hastaneye yatırılma yüzdesi%2%20%90 ve üzeri%90 ve üzeri
Virüsün yayılma hızı%10-%20%40%10%4-%13
Ölüm oranı%0.1%3%9.6-11%34.5
Bir hastanın virüsü bulaştırma oranı %1.3%2.5%3%0.3-0.8
Prof.Dr. Akiko Iwasaki, BioRender.com

Mevsimsel grip, COVID-19 (SARS-CoV-2), SARS ve MERS virüslerinin karşılaştırılmalarına bakacak olursak ilk göze çarpanlardan biri SARS-CoV-2’nin uzamış kulukça süresi olmaktadır. Bu sayede hastalıkla enfekte insanlar hastalık belirtilerini gösterene kadar ülkeler ve kıtalar aşarak önemli taşıyıcılar oldular. SARS ve MERS’e nazaran azalmış olan hastaneye yatırılma yüzdeleri, hastaların SARS-CoV-2 etkenli hastalıklarını mevsimsel griple karıştırmalarının ve gerekli önlemleri almamalarının sonucu olabilir. Bu da çevrelerindeki diğer insanlara virüsü bulaştırmalarında önemli bir etken olabilir.

Kaynaklar:

https://doi.org/10.1002/rmv.2106

https://doi.org/10.1016/j.genrep.2020.100682

https://www.saglik.gov.tr/

https://www.who.int/