Dr. Mahmut TOKAÇ*
6197 Değişiklik Taslağı başlıklı bir önceki yazımızda Türk Eczacıları Birliğinin talebi ile Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun’un bazı maddelerinin değiştirilmesi için Sağlık Bakanlığınca hazırlanan Taslak’la öngörülen değişikliklerden bahsetmiş ve taslağın TBMM’ye sevk edilmek üzere yeniden ele alındığını belirmiştik. Yazımız, yazarının Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü görevinden 2009 yılında ayrılmasından hemen önce TEB yetkilileri ile birlikte hazırladığı taslak üzerinden kaleme alınmıştı.
Bu yazımız yayımlandıktan kısa bir süre sonra TBMM’ye “Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun ile Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Taslağı” başlığı altında birbirinin aynısı üç teklif verildi. Söz konusu teklifler yazımızda ele aldığımız taslakla büyük ölçüde benzerlikler göstermekle birlikte bazı farklılıklar da içerdiği için bu farklılıkları konu alan ikinci bir yazı yazma ihtiyacı hâsıl olmuştur. İlkyazımıza temel teşkil eden taslak için sadece “taslak”, şu anda TBMM’ye verilen teklif(ler) için “teklif” ifadesi kullanacağız.
Eczacılığın tanımı
Yazımızda belirttiğimiz gibi İyi Eczacılık Uygulamaları Kılavuzu’nda yer alan tanım esas alınarak eczacılık tanımı değiştirilmektedir, Kılavuzdaki tanımın sonundaki “meslektir” ibaresi değiştirilmiş ancak taslak’ta yer aldığı gibi “birinci basamak temel sağlık hizmetidir” ifadesi getirilmemiş, teklif’te sadece“sağlık hizmetidir” ifadesi getirilmiştir. (Önemli bir sorun teşkil etmemektedir.)
Eczacılık yapma şartları
Taslak’ta yer alan Kanun’un 2. Maddesinde Türkiye Cumhuriyeti hudutları içinde eczacılık yapabilmek için haiz olunması şart koşulan vasıflar sayılırken geçen “ilmi hüviyetini ispat etmiş veya imtihanı kazanmış olmak” ifadesindeki “veya” yerine “ve” ibaresi getirilmesi teklif’te yer almamıştır. (Önemli bir sorun teşkil etmemektedir.)
Eğitim şartı
Taslak’ta öngörülen meslek içi eğitim zorunluluğu teklif’te yer almamıştır. (İsabetli olmuştur.)
Denklik
Taslak’ta öngörülen yabancı fakültelerden diplomalı Türk vatandaşı eczacıların denkliklerinde “teorik ve pratik imtihanlardan geçme” şartının eklenmesi teklif’te yer almamıştır. (Önemli bir sorun teşkil etmemektedir.)
Eczane ruhsat prosedürü
Teklif’te eczane açılması için istenen evraklar Kanun’da sayılmak yerine yönetmelikle belirlenmesi benimsenmiş, ancak taslak’ta yer alan “eczacı odasından alınacak belgeler” ifadesi yer almamıştır. (Olumlu bir değişikliktir.)
Taslak’ta yer alan ruhsat düzenleme yetkisinin illere devredilmesi teklif’te aynen yer almıştır. (Zorunlu bir değişiklik idi.)
Taslak’ta olmadığı halde yeni oluşum dolayısıyla teklif’te yer alan “Ruhsatname konusunda meydana gelecek sorunların çözüm yeri Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’dur.” ibaresi bazılarının “İlaç ile eczacının irtibatı koparılıyor.” şeklindeki iddialarını çürütmektedir.
Kanun’da 30 gün olan ruhsat verme süresinin taslak’la 15 iş gününe indirilmesi söz konusu iken teklif’te süre sınırı yoktur. (Süre sınırının hiç bulunmaması bir olumsuzluktur. Komisyonda bir süre eklenmesi eczacının menfaatine olacaktır.)
Ayrıca taslak’ta yer alan İl Sağlık Müdürlüklerince düzenlenip Valiliklerce onaylanan ruhsatnamelerin Sağlık Bakanlığına ve Türk Eczacıları Birliğine bildirileceği hükmü teklif’te aynen korunmuştur.
Belediyelerin harç almaması
Eczane açmak üzere ruhsatnamesini almış bir eczacının mahalli belediyeden ayrıca bir iş yeri ruhsatı alması ve mahalli belediyeye harç ödemesinin zorunlu olmaması Taslak’ta yer aldığı şekliyle teklif’te de mevcuttur.
Eczane sınırlaması
Serbest eczane açılmasında nüfusa göre sınırlama hükmü TEB’ in taslak’ta istediği şekilde 3500 kişiye 1 eczane olacak şekilde teklif’te yer almıştır.
(Yazımızda taslak’ta yer almadığı için ilçe bazında sınırlamanın büyükşehir statüsünde olan şehirlerde farklı bir şekilde ele alınması gerektiğini belirtmiştik. Bu konuda teklif’te de bir ayrım yapılmamış olması uzun vadede sorun olabilecektir.)
Ayrıca taslak’ta “hiç eczanesi olmayan beldelerde eczane sınırlamasından ayrı olarak bir eczanenin açılmasına müracaat sırasına göre müsaade edilmesi, ancak bu eczanenin bağlı olduğu ilçenin diğer yerlerine naklinde sınır kuralı işletilmesi” öngörülmekte iken teklif’te bu hüküm “Hiç eczanesi olmayan yerleşim birimlerinde nüfus kriterine bakılmaksızın bir eczanenin açılmasına müsaade edilir. Ancak bu şekilde açılan eczanelerin başka yerlere naklinde nüfus kriteri işletilir.” şeklinde olmuştur. (Beldeler ifadesi yerleşim birimi olarak değiştirilerek henüz belde olmamış yerleşim birimlerinde bir sıkıntı olmasının önüne geçilmiştir.)
Yine taslak’ta yer alan müracaat sırasına göre ibaresi teklif’te kaldırılmıştır. (Gereksiz olduğu düşünülmüş olabilir.)
Eczane sınırlamasının uygulanmayacağı haller
Taslak’ta yer alan “aynı ilçe içerisinde faaliyet gösteren eczanelerin nakillerinde nüfusa göre eczane açılması kriteri uygulanmayacağı” hükmü teklif’te aynen korunurken “eczacıların belediye başkanı veya milletvekili seçilmeleri ya da zorunlu yer değiştirmeye tabi memur eşin evlilik birliği içinde tayini nedeniyle yapılacak eczane nakillerinde uygulanmayacağı” hükmü teklif’te yer almamaktadır. (Zorunluluk halleri için istisna olmalı.)
Hizmet puanı
Taslak’ta yer almayan hizmet puanı kriterlerine ilişkin hükümler teklif’te mevcuttur. Buna göre ilçelere sosyoekonomik gelişmişlik sıralamasına göre sınıflandırılarak ilçe katsayısı verilecek, sonra da aşağıdaki formülle hizmet puanı hesaplanacaktır:
Hizmet puanı = İlçede mesleki faaliyetlerini sürdürülen yıl sayısı X ilçe katsayısı
“Doktora yapmış olanlar için hizmet puanı hesaplanırken ilçe katsayısı 1,25 kat olarak uygulanır.” hükmü de hizmet puanına ilişkin teklif’te yer alan yeni bir husustur.
Ayrıca teklif’te yeni olan bir husus daha vardır ki aynen şu şekildedir: “Eczacılara, meslekte geçirilen toplam yıl sayısı ile eczacının hizmet puanı çarpımı sonucu tespit edilen yerleştirme puanı verilir.” ??? (Bu cümle anlaşılamamıştır. Zaten hizmet puanı hesaplanırken hizmet yılı ile ilçe katsayısı çarpılarak bulunduğu için tekrar toplam yılla çarpılması mükerrerlik demek olup anlamsızdır. Farklı ilçelerde çalışılmış ve katsayıları da farklı ise her bir ilçedeki hizmet puanları toplanarak yerleştirme puanı oluşturulur. Bu husus komisyonda düzeltilmelidir.)
Teklif’te “eczanesini devretmiş bir eczacının yeni bir eczane açmak istediğinde yerleştirme puanının yarı oranında düşürüleceği” de hükme bağlanmıştır. (Tamamen sıfırlansa daha uygun olmaz mı idi?)
Münhal yerlerin ilanı
Taslak’ta bulunmayan bir husus olan münhal yerlerin ilanı teklif’te “her yıl en az iki kez olmak üzere Bakanlıkça ilan edilir. İlan edilen yerlere müracaat eden adaylardan yerleştirme puanı en yüksek olanlar eczane açma hakkı kazanır. Yerleştirme puanının eşit olması halinde kur’a çekilir.” şeklinde yer almıştır. (Olumlu bir değişikliktir.)
“Eczane ruhsatnamesi kanunun altıncı maddesine göre iptal edilen eczacıların bir yıl süre ile ilan edilen yerlere müracaat edemeyeceği” hükmü de teklif’teki yeni bir hükümdür. (Olumlu bir değişikliktir.)
İkinci eczacı zorunluluğu
Taslak’ta yer alan “serbest eczanelerde, reçete sayısı ve/veya ciro gibi kriterlere göre belirlenen sayıda ikinci eczacı çalıştırılması zorunluluğu” teklif’te de yer almış ancak taslak’taki bu kriterlerin Sağlık Bakanlığı ve Türk Eczacıları Birliğince müştereken tespit edileceği hükmü kaldırılmıştır. (Herhangi bir hüküm bulunmaması kriterlerin sadece Sağlık Bakanlığı’nca belirleneceği anlamına gelse de Türk Eczacıları Birliğinin katkı sağlamasına da engel teşkil etmeyeceği aşikardır.)
Taslak’taki “bu kriterlerin hastane eczaneleri için de uygulanacağı” ve “67 yaşını tamamlamış olan eczacılar eczanelerinde en az bir eczacı çalıştıracakları” hükümleri teklif’te yer almamıştır. (Olumlu bir değişikliktir.)
Yardımcı eczacı
Taslak’ta yer alan “serbest eczane açmak veya serbest eczanelerde mesul müdür olarak çalışmak isteyenlerin en az bir yıl müddetle hizmet sözleşmesine bağlı olarak mesul müdür eczacı ile birlikte serbest eczanelerde “yardımcı eczacı” olarak çalışma zorunluluğu” teklif’te aynen korunmuş ancak taslak’taki “hastane eczanelerinde veya kamuda en az bir yıl süre ile çalışan eczacıların yardımcı eczacı olarak çalışma şartını yerine getirmiş sayılacağı” hükmü teklif’te “Hastane eczanelerinde veya ikinci eczacı olarak serbest eczanelerde en az bir yıl süre ile çalışanlar, yardımcı eczacı olarak çalışma şartını yerine getirmiş sayılır.” şeklinde değiştirilmiştir. (Taslak’ta yer alan “kamuda çalışanlar” ifadesi teklif’te kaldırılarak yerine “ikinci eczacı olarak serbest eczanelerde çalışanlar” ifadesi getirilmiştir. Kamuda -örneğin Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nda- çalışan eczacılar bu hükümden istifade edemeyeceklerdir. Olumsuz bir değişiklik olduğundan Komisyonda tekrar ilave edilmelidir.)
Yardımcı eczacıların denetimleri
Taslak’ta yer alan “yardımcı eczacıların denetimlerinin İl Sağlık Müdürlüğü ve/veya Bölge Eczacı Odaları tarafından yapılacağı ve yapılan denetimlerde yardımcı eczacının en az üç kez eczanede görevi başında mazeretsiz olarak bulunmadığının tespiti halinde çalışma sürelerinin kabul edilmeyeceği.” hükmü teklif’te aynen korunmuştur.
Yardımcı ve ikinci eczacıların ücretleri ile çalışma usul ve esasları
Taslak’ta eczanelerde çalıştırılması zorunlu olan eczacıların ücret ve özlük hakları ile ilgili asgari standartların Türk Eczacıları Birliği tarafından belirleneceği hükmü teklif’te “yardımcı eczacılara asgari ücretin bir buçuk katından, ikinci eczacılara da asgari ücretin üç katından aşağı olmamak üzere taraflarca belirlenecek ücretin ödeneceği” şeklinde düzenlenmiş, ayrıca “yardımcı eczacı ve ikinci eczacı çalıştırılması ile ilgili usul ve esasların Türk Eczacıları Birliği’nin görüşü alınarak Sağlık Bakanlığı’nca belirleneceği” hükme bağlanmıştır. (Belirsizliği ortadan kaldırdığı için olumlu bir değişikliktir.)
Muvazaa
Kanun’un 6. maddesinde yapılması gereken ve taslak’ta mevcut olan çok önemli bir husus teklif’te yer almamıştır. Bu maddenin birinci fıkrasındaki “Eczacılar aşağıdaki hallerde sanatlarını icradan menedilerek kendilerine verilmiş olan ruhsatnameler Sağlık ve Sosyal Yardım Vekaletince daimi olarak geri alınır:” hükmünün “Eczacılar aşağıdaki hallerde sanatlarını icradan men edilerek kendilerine verilmiş olan ruhsatnameler İl Sağlık Müdürlüğünce geri alınır ve Valilik onayı ile iptal edilir.” şeklinde değiştirilmesi gerekli bir düzenleme iken teklif’te ihmal edilmiştir. (Bu değişikliğin komisyonda tekrar yapılması gereklidir.)
Taslak’ta muvazaaya ilişkin hüküm konulurken muvazaanın Türk Eczacıları Deontoloji Tüzüğü’ndeki tanımı da ilave edilmişken teklif’te tanım kaldırılarak sadece “muvazaalı olarak açıldığı tespit edilen eczanenin ruhsatının iptal edileceği” eklenmiştir. (Önemli bir sorun oluşturmayacaktır.)
Taslak’ta da yer alan “muvazaalı olarak eczane açmaktan dolayı ruhsatnamesi iptal edilenlerin beş yıl süreyle eczane açamayacağı” hükmü teklif’te aynen korunmuştur.
Vereseli eczane
Kanun’da mevcut olan “ölen eczacının çocuğu reşit oluncaya ve eczacı mektebine veya fakültesine girdiği takdirde bu tahsili bitirinceye kadar devam eder.” hükmündeki “reşit oluncaya kadar” ifadesinin taslak’la “yirmi yaşını bitirinceye kadar” olarak değiştirilerek lise bitmediği halde reşit olan çocukların eczacılık fakültesine girebileceği yaşa kadar vereseli durumun devamı sağlanması planlanmışken teklif’te bu değişiklik hiç yer almamıştır. (Bu değişiklik yapılmadıkça sorun devam edecektir. Verese meselesi ya Kanun’dan tamamen çıkartılmalıdır ya da söz konusu değişiklik mutlaka yapılmalıdır. Aksi taktirde bir çok mağduriyetler yaşanmaya devam edecektir. Çünkü çocuklar reşit olmakta ama lise eğitimleri bitmemektedir. İl Sağlık Müdürlükleri ikilemle karşı karşıya kalmaktadırlar. Çocuk reşit olduğu için eczane kapatılsa ve çocuk iki ay sonra eczacılık fakültesini kazansa bu haktan mahrum kalacak, kapatılmasa görev ihmali suçlaması ile karşı karşıya kalınacaktır.)
Eczane devri
Kanun’da “Hükümet tabibinin huzurunda noterlikçe” yapılmak zorunda olunan devir işleminin “il sağlık müdürlüğü ve eczacı odası temsilcileri huzurunda imzalanan bir devir sözleşmesi” ile yapılabilmesini öngören taslak’taki madde teklif’te yer almamıştır. (Bu değişiklik devirleri noterlikçe yapma gibi gereksiz bir işlemi yasadan kaldıracağı için önemli idi. Üstelik artık “hükümet tabipliği” gibi bir unvan da bulunmadığından bu değişiklik mutlaka yapılmalıdır.)
Ecza dolabı ve diğer eczaneler
Kanun’la müsaade edilen belediye ve hayır cemiyetlerinin eczaneleri ile ecza dolaplarının taslak’la tamamen kaldırılması düşünülmüşken teklif’te bu hüküm yer almamıştır. (6197 sayılı Kanun’un ilk yapıldığı yıllarda gerekli olan bu tür eczane ve dolapların artık yasada yer almaması gerekirdi. Ancak yasa teklifinin TBMM’den daha çabuk geçmesi düşüncesiyle bu hükmün teklif’te yer almaması makul karşılanabilirse de yer alsa daha iyi olur.)
Taslak’ta yer alan bu maddeye bağlı olarak yürürlükten kaldırılan hükümler içinde yer alan “Kanun’un 15 ve 16. maddelerinin kaldırılması” hükmü de doğal olarak teklif’te yer almamaktadır.
Askerler ve seçilenlerin eczaneleri
Kanun’la askerlik hizmetini yapmak üzere silâhaltına davet edilen, milletvekili veya belediye başkanı seçilen eczacılar için bir mesul müdür marifetiyle eczanelerini idare etme hakkı taslak’la mesleki eğitim alacaklar, hastalık ve benzeri mazeret, TEB Başkanlık Divanı üyeleri, 500 üye üzeri Eczacı odası başkanları, Belediye-İl Genel Meclis Üyesi ve Muhtar’ları da kapsayacak şekilde genişletilmek istenmekte iken teklif’te “yüksek lisans veya doktora eğitimi alacakların eğitim süresince”; “Türk Eczacıları Birliği başkanlık divanı üyeleri bu görevleri devam ettiği müddetçe” şekline getirilmiş ve diğerleri metinden çıkartılmıştır. (Hiç olmazsa oda başkanları kalmalı idi.)
Taslak’taki “Türk Eczacıları Birliği Başkanlık Divanı üyelerinin eczanelerine atanacak mesul müdürün maaş ve kanuni giderlerinin Türk Eczacıları Birliği bütçesinden ödeneceği” hükmü teklif’te korunmuştur.
Reçete kayıt defteri
Teklif’le Kanun’da mevcut olan reçete bilgilerini deftere kayıt zorunluluğu kaldırılarak elektronik ortamda kayıt edebilme genişliği getirilirken kayıt ve takip sistemlerine ilişkin usul ve esasların Sağlık Bakanlığınca belirleneceği hükme bağlanmaktadır. (Madde sadeleştirilerek daha uygulanabilir hale getirilmiştir.)
Eczanede satılacak ürünler
Taslak’la genişletilmesi düşünülen münhasıran eczanede satılacak ürünlerden;
– İlaçlar ve geleneksel bitkisel tıbbî ürünler,
– Homeopatik tıbbî ürünler,
– Enteral beslenme ürünleri dahil özel tıbbi amaçlı diyet gıdalar,
– Özel tıbbi amaçlı bebek mamaları
teklif’te de münhasıran satılacaklar arasında yer alırken;
– İlgili bakanlıktan izin/ruhsat veya fiyat alınarak üretilen veya ithal edilen gıda takviyeleri,
– Eczacılık, ziraat ve veterinerlikte kullanılan ilaç, kimyevi madde ve diğer sağlık ürünleri,
– Sağlık Bakanlığından izin alınmış destekleyici amaçla kullanılan ürünler,
– Enteral beslenme ürünleri dâhil özel tıbbi amaçlı diyet gıdalar,
– Tıbbi bebek mamaları,
– Kozmetik ürünler,
– Tıbbi malzemeler,
– Anne sütü ve beslenme yetersizliğinde kullanılan çocuk mamaları,
– Erişkinlerin metabolizma bozukluklarında kullanılan tüm destekleyici ürünler,
– Türk Eczacıları Birliği tarafından çıkarılan bilimsel yayınlar
teklif’te eczanelerde satılabilecek diğer ürünler arasında yer almıştır.
Taslak’ta yer alan “aromaterapi ürünleri” ile “ilaç olarak kullanımı bilimsel ve klinik olarak kanıtlanmış ancak reçeteye tabi olmayan ürünler” ibareleri teklif’te hiç yer almamıştır.
Eczanede bulunma zorunluluğu
Teklif’te “Eczanenin hizmet verdiği saatlerde mesul müdür eczacı ve varsa ikinci eczacı ve yardımcı eczacılar, görevi başında bilfiil bulunmak mecburiyetindedir.” cümlesi yer almaktadır. (Buradaki “mesul müdür eczacı”dan sonraki “, ve” ibaresi yerine “ve/veya” gelse daha iyi olurdu.)
Maddenin kalan kısmı taslak’taki şekliyle aynen muhafaza edilmiş, en sonuna ise “birden fazla sayıda eczane bulunan yerlerde eczacının talebi ile iki yılı geçmemek üzere eczane kapalı tutulabilir.” hükmü ilave edilmiştir. (Bu ilave çok yerinde olmuştur. Eczacının eczanesini geçici süre ile kapatabilmesi mümkün kılınmıştır.)
Yürürlükten kaldırılan hükümler
Teklif’te “Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun’un 38. ile 2313 sayılı Kanun’un 18. maddesinin yürürlükten kaldırılması” öngörülmektedir.(Bu maddelerin günümüzde hiçbir geçerliliği kalmamış olması dolayısıyla isabetli olmuştur. Bu vesile ile 2313 sayılı Kanun’un mülga 27. maddesine atıfta bulunan 26. maddesinin de hükümsüz kaldığı için yürürlüğü kaldırılabilir.)
Müktesep haklar
Teklif’te yer alan geçici maddede “Kanunun yürürlüğe girdiği takvim yılında eczacılık yapma hakkını haiz eczacılar ile eczacılık fakültelerinde okumaya hak kazanmış bulunanlar (öğrenciler) hakkında bir defaya mahsus olmak üzere nüfusa göre eczane açılmasına ve nakline dair sınırlamalara ve yardımcı eczacı olarak çalışma zorunluluğuna ilişkin hükümlerin uygulanmayacağı” ve yine “Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte serbest eczanesi bulunan eczacıların, bir defaya mahsus olmak üzere herhangi bir kısıtlamaya tabi olmaksızın eczanesini bulunduğu ilçe dışına nakil edebileceği” hükümleri getirilmektedir. (Taslak’taki “yürürlüğe girdiği tarih” yerine “takvim yılı” ifadesinin kullanılması bu yıl sınava girecek olan ve kendisini psikolojik olarak bu doğrultuda hazırlamış olan gençlerin hayal kırıklığına uğramamaları açısından isabetli olmuştur. Bu yıldan sonra sınava girecekler mevcut hükmü bilecekleri için sorun oluşturmayacaktır.)
Sonuç
TBMM’ye sevkedilen bu “Kanun Tasarısı Taslağı Teklifi”nin büyük oranda olumlu olduğu düşünülmekle birlikte, önümüzdeki günlerde gündemine geleceği TBMM Sağlık Komisyonunda uyarılarımızın dikkate alınmasını umuyor, değişikliklerin ülkemiz ve çok önemli bir sağlık hizmetini sunan eczacılarımıza hayırlar getirmesini temenni ediyoruz.
* MD., PhD., Deontoloji ve Tıp Tarihi Doktoru, Başakşehir Devlet Hastanesi Başhekimi, İstanbul Medipol Üniversitesi Deontoloji ve Tıp Tarihi Öğretim Görevlisi, İVEK Danışma Kurulu Başkanı.
İletişim adresi: tokacmahmut@yahoo.com