HİNT SAFRANI (CURCUMA LONGA)

Prof. Dr. Ulvi ZEYBEK

Meslek yaşamına İstanbul Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi Farmakognozi Kürsüsünde başlamıştır (1977). 1985 yılından beri görev yaptığı Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nde doçent (1992) ve profesör (2000) olmuştur. Halen Ege Üniversitesi bünyesinde Farmasötik Botanik Anabilim Dalı Başkanı, Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı ve İlaç Geliştirme ve Farmakokinetik Araştırma Uygulama Merkezi (ARGEFAR) Yönetim Kurulu Üyesi ve İVEK Akademik Danışma Kurulu Üyesi olarak görev yapmaktadır.

Hint Safranı (Curcuma Longa):

1 m boyunda, çok yıllık otsu bir bitkidir. Bir sap üzerinde 20 cm boyunda, sarı çiçeklerden oluşan spika çiçek durumu vardır. Oldukça büyük, boyuna damarlı, uçları sivrimsi yapraklarea sahiptir. Kök yapısı zencefile benzer. Bu bitki 3000 yıldan beri baharat olarak bilinmektedir. Çok eski zamanlardan beri boyama ve tıbbi amaçlı olarak bugünkü ismiyle kullanılmaktadır.

Etkin maddeleri: Hint Safranı droğunun (Curcumae longae rhizoma) etkin maddeleri:

Kurkuminoitler: Subuharı distilasyonunda uçmayan, alkolde çözünen disinnamoilmetan türevleridir ve sarı boyarmaddelerdir. %3-5 oranındadırlar. Başlıcaları; kurkumin (diferuloilmetan), monodesmetoksikurkumin ve bisdesmetoksikurkumin şeklindedir. Alman İlaç Kodeksi’ ne (DAC) göre; kurkumin üzerinden hesaplanan en az %2,5 disinnamoil türevleri içermelidir.

Polisakkaritler: İmmünolojik aktif maddelerden örneğin, bir arabinogalaktan türevi olan ukonan A bulunur.

Hidroksitarçınasidi türevleri: Kafeik asit ve türevleri, ferulik asit başlıcalarıdır.

Peptitler: Antioksidatif etkiye sahip bir peptit olan turmerin bulunur.

Fenolik olmayan diarilheptanoitler: Alnuston başlıca bileşenidir.

Etki ve Kullanılışı:
Hint Safranı droğunun (Curcumae longae rhizoma) etki ve kullanılışı:
Halk tababetinde dahilen; abdominal hastalıklar, solunum yolu hastalıkları, bağırsak kurtlarına karşı, böbrek ve mesane inflamasyonlarında, baş ağrıları, kolikler, adet görememe durumunda ve haricen; septik yaralar, ülserler ve şiddetli kaşıntılarda kullanılır. Günümüzde bilimsel olarak kullanımında: kurkuminoitler koleretik ve kolekinetik etkiden sorumludurlar. Kurkuminoitler ve uçucuyağ oldukça kuvvetli kolagog ve kolekinetiktir. Antiflojistik ve antibakteriyel etkilerden de sorumludurlar. Siklooksigenaz (COX) ve prostaglandin (PGE-2) sentezini engellerler (A. Koeberle, H. Northoff, O. Werz; 2009). Böylece transkription faktörü NFkB’ yi aktive ederler. Bunun dışında intestinal gram(+) bakterilerin çoğalmasını baskılarlar. Karaciğerde örneğin; zehirden arındıran glutathion-S-transferaz enzimini uyarırlar. Bu sayede drog antihepatotoksik ve hepatoprotektif etki gösterir. Antiviral etkisi de vardır. HIV replikasyonunu inhibe eder. Buna ek olarak antioksidatif, antikanserojen ve antimutajendir. Kurkuminoitlerin Co-karsinojenler üzerine tesir ederek karsinogenez ve tümör üretimini baskıladıkları kanıtlanmıştır. Droğun yüksek miktarda tüketilmesi kolon karsinom yüzdesini önemli oranda düşürür. Deneysel çalışmalar kurkuminin antitümöral etkisini, Siklik Adenozin Monofosfat’ a (cAMP) bağlı proteinkinaz enzimini baskılayarak sitotoksisite gösterdiğini kanıtlamıştır. Böylece karsinojen maddelerin DNA üzerinde yığılmasını engellerler. Kanser hücreleri üzerindeki hücre ölümünü (apoptoz) teşvik ederler. Eğer baharat olarak gıda maddelerinde örneğin, ette kullanılırsa kurkumin kanserojen nitrozaminlerin oluşumunu engeller. Kurkumin; antiaterosklerotik etkiye de sahiptir. Bu etki antioksidan maddelerine dayandırılır. Antihiperlipidemik, antitrombotik ve fibrin seviyesini düşürücü etkisi vardır. Patolojik lipid profilinde kolesterol, fosfolipit ve trigliserit seviyelerini düşürür. Zerdeçal nöroprotektiftir. Ancak ışığa hassasiyet (fotosensibilite) oluşturur. Bu nedenle kurkumin, ışık ile aktive olan ve fotodinamik tedavi için kullanılan bir ilaç olarak (fotosensitizer) sedef hastalığının (psoriasis) tedavisi için önerilmektedir.

‘www.kanserlesavasin.com’ adlı sitenden alıntıdır.