(Bu yazı GENÇ İVEK SAĞLIK BİLİM VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ’nin 7. sayısında yayımlanmıştır.)
AYŞE MİZGİN VURGUN
Erciyes Üniversitesi
Eczacılık Fakültesi- Lisans Öğrencisi
Kültürdeki değişimler hayatı yaşama ve algılamamızdan inançlarımıza kadar bizi etkilemektedir. Dijital kültür olarak isimlendirilen kavram ise esasında teknolojinin ve internetin kültürel dünyamızı nasıl etkilediği ile ilgilidir.
İnternetin gelişiminin, bilişim ve bilgi teknolojilerinin gelişmesiyle paralellik gösterdiğini görmekteyiz. Bilişim her tür bilginin elektronik makineler aracılığıyla en hızlı şekilde işlenmesi, teknik, ekonomik ve toplumsal alanlardaki iletişimde kullanılması anlamına gelmektedir. Bilgi teknolojisi ise, bilgisayar ve iletişimin olanaklarını kullanarak farklı biçimlerdeki bilgiyi oluşturmak, saklamak, alışverişini yapmak üzere kullanılan teknolojinin kendisidir.
İnternet kullanımı yaygınlaştıkça hayatımızı ve toplumu dönüştürmektedir. Artık internet ortamını hayatımızın ortamından bağımsız düşünmek mümkün değil. Adeta yaşadığımızın yüzyılın gerçek yaşamına alternatif bir ortam olarak görülmektedir. Nitekim sanal ortam, sanal yaşam, sanal alem, sanal arkadaşlıklar gibi terimler bu alternatifliğe dikkat çekecek şekilde türetilmiş gibi görünüyor.
Sanal ortam bize; hızlı iletişim, alışveriş, oyun, eğitim ve uzmanlık hizmetleri, görüntü ve bilgi stoku, sanatsal uğraşlar ve sosyal paylaşım siteleri gibi birçok alandan yararlanmayı sağlamaktadır. Bu kadar çeşitliliğin çok olduğu bir ortamın da insanlara cazip gelmesi kaçınılmaz olmaktadır.
Jean Baudrillard ve Simülasyon
Baudrillard’a göre gerçek artık var olan bir şey değil, sürekli üretilen bir şeydir. Bir kökene bağlı rasyonel ya da referansa bağlı olması gerekmez. Günümüzde gerçek, işlemsel bir şekilde modeller aracılığıyla yeniden üretilen şeydir. Bunu da Baudrillard ‘hipergerçek’ ya da ‘simülasyon’ (benzetim) olarak adlandırır. Simülasyonu tanımlarken Baudrillard hasta örneğinden hareket eder ve şöyle der. “Hastaymış gibi yapan bir insan, yatağa uzanıp bizi hasta olduğuna inandırmaya çalışır. Ama hastalık simülasyonu yapan kişi kendisinde semptomlar görmeye başlar”. Günümüzde pek çok insanın, sanal ortamı gerçek yaşammış gibi algılayıp tutkuyla ona bağlanmasını başka türlü nasıl açıklayabiliriz ki?
Kültür Endüstrisine Göre Dijital Kültür
Kültürü oluşturan parçaların, toplumu kendine uymak zorunda bıraktığı düzene kültür endüstrisi denilmektedir. Kültür endüstrisinde, toplumların kültürü oluşturmadaki etkisi azalır. Özgünlükten uzak ve kendisinin iyi, ideal olarak dayattığı roller bulunur sadece. Öyle ki bize neyi nasıl düşünmemiz gerektiğini, nelerden keyif alacağımızı, neleri kullanacağımızı bile bize dayatır. Bir anda herkesin aynı olay hakkında konuşması ve aynı hızla o olayın unutulması, ünlülerin yaptığı eylemler, kitlesel eğlenceler ve tüm bunlarla vakit geçiren toplumların oluşması kültür endüstrisinin bir sonucudur. Özellikle sosyal ağların temel stratejisinin bu yönde olduğunu görmekteyiz.
Dijital Kültürün Getirdiği Olanaklar
Her birey elinin altında bulunan akıllı telefonlarından veya tabletlerinden her hangi bir konu hakkında içeriğe ve bilgiye istediği yerde ve zamanda ulaşabilme imkanının yanında elindeki bilgileri anlık olarak tüm dünya ile paylaşabilme imkanına da kavuştu. Artık herkes daha önce hiç görülmemiş bir şekilde muhabir, yazar, içerik sağlayıcısı veya yayıncıya dönüşmüş durumdadır. Artık kurumlara gitmek zorunda olmaksızın pek çok işlem (adli sicil kaydı, nüfus kaydı, ösym sınav başvuruları, üniversite kayıtları vb.) gerçekleştirilebilmektedir. Dijital eğitim ile birlikte uzaktan eğitim projeleri hayata geçmiş öğrenen ve öğreten aynı ortamda olmaksızın eğitim faaliyetleri yürütülebilmekte, sınavlar yapılabilmekte, alınan notlar öğrenilebilmektedir. Dijital sağlık hizmetleri ile birlikte sağlık kuruluşlarındaki muayene sıra beklemeler azalmakta, röntgen filmi, tahlil sonuçları vb. sistemde saklanabilmekte ve ihtiyaç hâlinde yararlanılabilmektedir. Hem insan hem toplum hem de çevreyi içine alan geniş içerikli bir olgu olan kültür, teknoloji ve sayısallaşan dünya ile olan etkileşimini sürdürmeye ve değişimlere uğramaya devam edecektir.
Dijital kültürün rolünü anlamak, dijital kültürü medya kültürü ile ilişkilendirmek ayrıca bunların toplum ve birey için etkilerini önümüzdeki süreçte de tartışılmaya devam edeceğe benzemektedir.
Kaynaklar:
- Dijital Kültür ve Sosyal Medya, ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI, ERZURUM, 2020
- https://www.researchgate.net/publication/331286631_Dijital_Kultur_Ozgurlukler_ve_Sinirlari_Uzerine_On_Digital_Culture_Freedoms_and_Boundaries
- https://senaarass.wordpress.com/2018/07/28/dijital-kultur-nedir/
- https://gaiadergi.com/kultur-endustrisine-genel-bakis/